Suriye'deki iç savaştan kaçarak Ürdün'e gelen mülteciler arasındaki birçok kız çocuğunun zorla evlendiriliyor. Birleşmiş Milletler'in BM açıkladığı son rapor, mülteci kamplarındaki çocuk gelin sayısında hızlı bir artış yaşandığını ortaya koydu. Ürdün'deki Zaatari mülteci kampında ailelerin fakirlikten kızlarını gelin olarak 'satmak' zorunda kaldığı belirtiliyor ve artık mülteci kampındaki çocuk gelinlerin düzenli biçimde alınıp satıldığını da ifade ediyor. Kalabalık mülteci kampındaki prefabrik bir barınakta üzerinde beyaz gelinliğiyle 13 yaşındaki bir kız çocuğu oturuyor. Yüzü ipek bir duvakla örtülü. Çevresinde kendisinden yaşça çok da küçük olmayan çocuklar koşuşturup alkışlıyor ve çocuk şarkıları söylüyor. Bir evcilik oyunu gibi gözüken bu tablo aslında bu kız çocuğunun düğünü. Annesi uzaktan seyredip belki savaş nedeniyle parçalanmış ülkesi için belki de bu yaşta evlenmek zorunda kalan kızı için gizli gizli ağlıyor. Ailesinin ismini açıklamak istemediği kız çocuğununun düğününden sadece birkaç saat önce mülteci kampındaki bir güzellik salonunda saçları ve gelin makyajı yapılmıştı. Çocuk gelin 25 yaşındaki müstakbel eşinin ailesi tarafından seçildiğini ve damadı daha hiç görmediğini söylüyor. Ürdün'deki Zaatari mülteci kampında yapılan her 3 düğünden neredeyse birisinde çocuk gelinler var. BM raporu oranın yüzde 32'ye çıktığını gösteriyor ve bu sadece kayıtlı evlilikler için geçerli olan oran. Suriye'deki çocuk gelin oranı iç savaştan önce yüzde 12'ydi. Bazı aileler töreleri gereği çocuklarını evlendiriyor. Diğerleri ise iyi bir kocanın kızlarını koruyabileceğini düşündüğü için bu Kucuk Cocuk Seks Hikayeleri başvuruyor. Ancak BM'ye göre asıl gerekçe fakirlik. BM çocuklara yardım örgütü UNICEF'in Ürdün'deki temsilci yardımcısı Michele Servadei, "Suriye'deki kriz uzadıkça ailelerin bu tür yollara başvurduğunu daha sık göreceğiz" diyor ve ekliyor, "Ailelerin onayı olsa da küçük yaşta çocukların evlendirilmesi istismardan başka bir şey değil. Zaatari mülteci kampındaki çocukların bazıları daha 10 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Kampta "Münire anne" olarak bilinen Ürdünlü ebe Münire Şaban 12 yaşında bir kızla 14 yaşındaki bir oğlanın düğününe davet edilmiş. Münire anne düğüne gitmeyi yüreğinin kaldırmadığını söylüyor ve "Ağlamak istedim, gelini görünce sanki kendi kızımmış gibi hissettim. Bence bu vahşilik ve utanç verici. Bir kız 18 yaşında hâlâ bekarsa evlenmek için çok yaşlandığını düşünür hale geldiler" diyor. Münire, küçük kızları yetişkinlerin altına girdiği yüklerden uzak tutmaya çalışıyor. Polikliniğinde mültecilere çocuk gelinlerin yüzleşmek zorunda kaldığı sorunları anlatıp aileleri ikna etmek için uğraşıyor. Birçok çocuk gelinin daha sonra boşandığı da belirtiliyor. İsminin açıklanmasını istemeyen 17 yaşındaki genç bir kızın başına da benzer olaylar gelmiş. Genç kız, kocasından boşanmak istediğini söylüyor. Ancak kocasının boşanma karşılığında bebeği istediğini de ifade ediyor. Yeni bir hayata başlayabilirim ama bebeğimin elimden alınması düşüncesi beni korkutuyor. O olmazsa yaşayamam. Kampın başka bir köşesinde Ela isimli utangaç genç bir kız var. Suriye'de yaşarken Kucuk Cocuk Seks Hikayeleri çok severmiş. Şimdiyse tek yaptığı şey ev işleri. Bulaşıkları yıkarken birkaç tabağı kırdığında 20 yaşındaki kocası Kasım alay ederek karısının iyi bir aşçı olmadığını söylüyor. Ela sadece 14 yaşında. Akrabalarıyla birlikte Ürdün'e kaçan Ela, mülteci kampında kalırken kuzeniyle evlendirilmiş. Çift birlikte mutlu görünse de hamile olan Ela oldukça endişeli. Ona bakamayacağımdan endişe ediyorum" diyor ve ekliyor: "Keşe okula devam edebilseydim de doktor olabilseydim. Keşke bu kadar küçük yaşta evlenmeseydim. Mülteci kampının yakınlarındaki Mafrak şehrinde küçük yaştaki mülteci kızların alınıp satıldığı belirtiliyor. Kızları alıp satan kişiler arasında hem Suriye'den hem de diğer Körfez ülkelerinden adamlar olduğu belirtiliyor. Kendilerini 'bağışçı' olarak tanıtan bu kişilerin amacı çocuk gelinler bulmak. Kiralık evlerde oturan mülteci aileler üzerinde baskı kuruyorlar ve çocuklarını ellerinden almak için onları ikna etmeye çalışıyorlar.
Suriyeli çocuk gelinlerin anlatılmayan hikayesi
Baba Kız Tatili - Bölüm 2 - Baba Olmak 20 yaşında bir kızı. Ben 17 yaşında bir genç kızım. Her ne kadar kızlığım zorla alınmış olsada kadınım demeye dilim varmıyor. Bu mektubu sana yolladıktan sonra hayatımı sona. Hayat dolu bir komşumuz var; Fikriye Yenge. 35 yaşlarında sanırım. Balkondan balkona konuşmalarla başlamıştır muhabbetimiz. Bakkal Atilla AmcaGittim makyaj çantası aldım. Tabii ki başörtü meselesi ayrı olarak devam ediyordu. Hem de ağlamak. Sizin baba kız maceralarınızı okudukça benim de aklıma çok miktarda aslında düşününce çok yorucu ama bir o kadar da zevkli anılar geliyor. İnanamayacaksınız ama ben ne zaman kapandığımı bile hatırlamayacak kadar küçük yaşta kapandım. Eğer başarırsam ve açılırsam bu sayfaya tekrar yazacağım.
'Mecburiyet'
Bizim sokakta. Ufak bir çocukkenden beri sokaktaki insanları, dilencilik yapan, yerlerde iki kuruş için birşeyler satan, aklı başında olmadan yollarda. Her ne kadar kızlığım zorla alınmış olsada kadınım demeye dilim varmıyor. Hayat dolu bir komşumuz var; Fikriye Yenge. Kahramanı benim. Bu mektubu sana yolladıktan sonra hayatımı sona. 35 yaşlarında sanırım. Hikâye aslında iki kişilik. Başlıyorum. Ve başladım. Ben 17 yaşında bir genç kızım. Bir de Atilla Amca. 20 yaşında bir kızı. Balkondan balkona konuşmalarla başlamıştır muhabbetimiz. Şimdi iki çocukluk anımı anlatacağım.Transseksüel kimliğini bir tek dekan biliyor. Benim için ise en hüzünlü gün oldu. Bunun için eşekler gibi çalışmak zorundayım. İnanıyorum ki o gün gelecek… Görsel: Colleen Tighe. Vakıf üniversitesine göndermeye karar verdik. Ne işi, ne dostu, ne yasası, hiçbir şeyi. Özgürce… Şu an üniversitelerin açılmasını dört gözle bekliyorum, 18 yıldır hayalini kurduğum özgürlüğüme kavuşabilmek için. Adam denirse… Her gün kavga vardı bizim evde ve her gün azarlanıyordum. Sırf o evden kurtulabilmek için özel bir yurda yazıldım. Sen bunları rahatlıkla yazıya döküp paylaşabiliyorsun. Kabine girdi. Artık o karşısında tir tir titreyen, küçük kız çocuğu yok. Derin bir nefes aldı. Babam o gün bana benden utandığını söyledi. Gülmek… Yasaktı bizim evde. Ama tek çarem müdürdü. Skip to content Hikâyeniz nasıl başladı? Böyle de salak saçma düşüncelerim var. Çok ıslandığını, çıkarttığımı ve rahat uyuması için geri giydirmediğimi fısıltıyla anlatırken o çoktan uykusuna dönmüştü bile. Yurdun da görüşünü hiç sevmiyordum ama en azından yurtta yaşadığım 4 sene bana kimse bağırıp, çağırmamıştı. Birçok çocuk gelinin daha sonra boşandığı da belirtiliyor. Yoksa bir baba, kızını hiçbir haram yokken evin içinde bile niye bu kadar kapatsın? Annemleri yolcu etmiştim sabahında. Kızınızla neler yaşadınız kabullenme döneminde? Adını sormuşsun sadece, onu incitecek hiçbir şey yapmamışsın. Hatta gittim, pazardan renkli renkli sutyenler aldım. Evet bir işim var, gün boyu bana siz-hanım falan diye hitap edenler var ama ben gene de yan komşunun benimle aynı yaşta görünen ama liseye bile gitmeyen kızının bayramımı saygıyla bakarak kutlamasını yadırgıyorum. Onkolojinin parkında oturdum. Babamın beni liseye göndermeyeceği, bir arkadaşım vasıtasıyla müdürümüzün kulağına gitmişti. Hep kızan, bağıran, yasaklar koyan bir babaya sahiptim ve kesinlikle öfke kontrolü hastalığına sahip olduğuna inanıyorum. Ne manevi desteğine ne de maddi desteğine ihtiyacım vardı. Kişisel baba-kız kaçamak tatil uyku.