Sinemada tür [genre] meselesi tarih boyunca sıkıntılı bir pozisyonda oldu. Sinema çalışmalarının biçimcilik ve gerçekçilik tartışmasının ötesine geçemediği zamanlarda, çok değişken anahtar kelimelerle ticari bir unsur olarak işlevi vardı. Dağıtıma giren bir filmin afişinde her türlü hedef kitleyi cezbedecek kavramlar kullanılıyordu. Dönemin cinsiyetçiliğinin gerektirdiği şekilde, erkekler için maceraya, kadınlar için de romantizme dair birkaç cümle ekleyip filmlerin tanıtımı yapılıyordu. Aslında sinema endüstrisinde büyük stüdyoların çok da umrunda olmadı tür meselesi. Ama korku türü gözden düşüp bilimkurgu yükselişe geçtiğinde eski formüllerini terk edip bambaşka bir benzerlikler serisinde filmler üretmeye başlıyorlardı. Hatta eski yapımlarını da bilimkurgu olarak yeniden etiketleyip, değişen pazara ittirmeye gayret de ediyorlardı. Türlerin kendi içinde dönüşümü üzerine de epeyce yazılıp çizildi. Christian Metztürlerin deneysel dönem-klasik dönem-parodi-yapıçözüm basamaklarından oluşan bir döngüden bahsediyor mesela. Hatta Django Ihtiyar Ve Seks Karikatür devreye girdiğinde yapıçözümün parodisi filan gibi garip yerlere savrulabiliyoruz. Bu döngü biraz yetersiz görünse de müzikal türü bir döngüyü tamamlamışken yeniden klasik dönemine döndü mesela tür meselesinin, tür tanımlarının yıllar içinde toplum beklentilerine, ekonomiye, sosyal dönüşümlere vesaire bağlı olarak asla sabit kalmadığını gösteriyor. Hâkim türler zaman içinde değişiyor, kimisi de bir süreliğine kayboluyor. Diğer taraftan sinemada tür kavramı duyulduğu kadar net ve saf da değil. Örneğin Alien : Yaratıldığı dönemin bilimsel seviyesine göre mümkün olan bir gerçekliğe kurulmuş. Bu açıdan bir bilimkurgu. Diğer taraftan seyirciyi korkutma amacı taşıdığı da reddedilemez, hem de psikanalitik alt metinlerden fazlasıyla yararlanarak. Böyle bakınca ideal bir korku aynı zamanda. Dracula bir korku filmi. Bir yandan da net iyi ve kötünün savaşının içinde aileyi yücelten bir ahlak dersi vererek melodram oluyor. Drama, romans, melodram, kadın filmleri filan derken karmakarışık bir yapının içine düşmüş oluyoruz. Bir de tür isimleri konusunda bir gelişigüzellik de var. Kısaca, kurmaca metinlerde herhangi bir kategorizasyona gitmek son derece sıkıntılı bir süreç. Anlamsal, metindeki tüm göstergelerle ilgili bir durum: dekor, müzik, kostümler, kamera kullanımı ve benzeri. Dizimsel, bu göstergelerin birbiriyle ve anlatı yapılarıyla ilişkileri üzerine. Bütün bu ilişkilerin çözümlenmesi kişiden kişiye değişecektir. Pek çok insanın türlerle olan ilişkisi bu faydacılık üzerinden ilerliyor. Pek çok seyirci rastgele bir film izlemek yerine belirli bir türe bakıyor. Konvansiyonlar üzerinden yapılan bir arama bu bir yandan. Wuxia filmi izlemek isteyen birinin kovaladığı şey aslında belirli bir şekilde estetize edilmiş şiddet. Sadece aksiyonda değil, melodramdan korkuya çoğu film için geçerli bir durum bu aslında. Filmler gerçeğin dışındaki bir alandan bize toplum normlarının dışında figürler sunuyor. İzleyici olarak biz de bu durumdan karşı kültürel bir haz alıyoruz. Bu karşı kültürel bağlılıklar da benzer şeylerden keyif alan insanlar arasında bir bağ oluşturuyor. Bu hayran kültürü içinde de gittikçe daha derine iniyoruz. Derinlerde de işler garipleşiyor; bazen iş artık türden çıkıp bir estetik etrafında toplanmaya başlıyor. Bunlar, belirli grupların temalarını veya anlatılarını sömürerek kâr etmeyi amaçlayan yapımlar oldukları için bu şekilde adlandırılıyor. Bu filmlerde cinsellik, vahşet, uyuşturucu kültürü, yıkım, isyan vesaire bol miktarlarda kullanılır. Hollywood yapımlarının Hays Yönetmeliği ile büyük ölçüde kısıtlandığı dönemde, bu tarz filmler bir şekilde radarın dışında kalabildi. İstismar sineması şemsiyesinin altında farklı türlerde pek çok alt başlık Ihtiyar Ve Seks Karikatür. Ülkelere göre de bir ayrım yapılabiliyor bu başlık altında: yapımı Mad Max araba istismarı veya motosiklet filmleri özellikleri taşısa da düşük bütçeli sansasyonel Avustralya filmleri için kullanılan Ozploitation başlığı altında da incelenebiliyor. Bu estetikte daha özelleşmiş konularda ne kadar çok film yapılırsa yeni bir tür olarak karşımıza çıkıyor.
Genç kadın yaşlı erkek
EROTIK FIKRALAR TEMEL'in SEKS HAYATI Annesi Temel'i merdiven altinda mastürbasyon yaparken yakalar, hemen babasina gidip: "Ula. bir diğeri de şimdi adını hatırlayamadığım bir dergide yaşlılar köşesi vardı sadece ihtiyarların karikatürleri yer alırdı. komik değildi ama oldukça dokunaklı. -Pekâlâ, gidebilirsin. 'Çocuk da ihtiyar da okusun istiyoruz' - Son Dakika Türkiye Haberleri | NTV HaberDerginin adından başlarsak. Çok oyun oynayanların başında beyaz erkekler gelmiyor. Mizah dergilerine yakın yazarlar olmasına dikkat ettik. Oyleki alir fransizin kizini, içer ingilizin birasini ,atar almanin arabasina ,götürür hollandalinin evine ,yatirir iranlinin halisina , çatir çatir s. Diğer taraftan seyirciyi korkutma amacı taşıdığı da reddedilemez, hem de psikanalitik alt metinlerden fazlasıyla yararlanarak.
Hıncal Uluç diyor ki...
Burada yaşlı erkeğin bunak miti ve iktidarsız. Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl. 80'lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler. bir diğeri de şimdi adını hatırlayamadığım bir dergide yaşlılar köşesi vardı sadece ihtiyarların karikatürleri yer alırdı. komik değildi ama oldukça dokunaklı. -Pekâlâ, gidebilirsin. Yaşlı erkek sorunla ilgilenmek yerine cinsel davranışları hatırlatacak davranışlar yapmaktadır. TEMEL'in SEKS HAYATI Annesi Temel'i merdiven altinda mastürbasyon yaparken yakalar, hemen babasina gidip: "Ula.Temel Uzak Dogu'ya gider. Hatta eski yapımlarını da bilimkurgu olarak yeniden etiketleyip, değişen pazara ittirmeye gayret de ediyorlardı. Eve koşa koşa gelmiş. Net bir kazanma-kaybetme durumu sağlamayan oyunlardan The Sims , non-game olarak etiketleniyor. Kendi aramızda da konuşurken tereddütlerimizden biriydi. Müdürün yanına gitmişler adam gene aynı şekilde müdüre isteğini iletmiş. Her zaman böyle sıkıntılar yaşandı. Resim öğretmeni bunu fark eder, babasını çağırır ve şöyle der: -Beyefendi oğlunuz çok güzel resim çiziyor. Rahibe: - Arkadaş götünü yıkamadan ben bi ağzımı yıkasaydım MeToo hareketi oyun endüstrisinde de etkisini gösteriyor. Çerezleri reddetmek istiyorsanız detaylı bilgi için tıklayınız. Bunun üzerine astronotlardan birsi "ben uzay mekiğinin yakıtını koklamıştım aynı bira gibi kokuyordu hadi gidip ondan içelim" der. Bu turp da elma gibi yenmez şimdi. Bir ülkedeki oyuncu davranışlarını bir başka ülkedekinden ayırmak mümkün mü? Bu öksüz denizaltının annesi ise kafasını kayaya vurup aptal olmuşturç. A: 15 B: desigrad C: 42 indikator D: 70 hekto E: Hepsi 3 İç bükey bir aynaya dik gelen bakışların özgül ağırlığı öyle böyle değildir. Demek oluyomuş arada sırada. Onlerde oturan Ayse'yi kaldirmis.. Bunu farklı yöntemlerle kullanabiliriz; karikatür de yapabiliriz, çizgi öykü de, çizgi bulmacaya, oyuna da dönüştürebiliriz. Forever , bunu biliyorum emin ol en az senin kadar Farkında mısınız ortada bir servet mevzuudur gidiyor. İkinci odada kayinvalidesinin tövbesini duyar - "Allahım beni affet Fadimenin babasini 8 kez aldattim". Her erkek bes haftada bir, kadinla bir hafta beraber olma sansını elde ediyor, kadın da bes değisik erkekle yasamanın tadini çikariyormus.. Onun bu yaklaşımını, insanın kendi hayatına aktarma çabası bile hayatı dönüştürmeye yetebiliyor. BAL SÜRÜYORMUŞ Birgun bir adam ormanda kaybolur gece karanliginda bir kilise gorur ve geceyi burada gecirmek ister, kapiyi calar basrahip kapiyi acar,basrahibe tanri misafiri oldugunu yolunu kaybettigini bir gece kalip gidecegini anlatir. Komser hemen kabul etmiş. Şimdi iki amerikalı bir barda oturuyolar. Çok hosuna gider. Fenerbahçe yaralarına yenisini ekledi.