Bu sorunun tek bir yanıtı yok. Birazdan okuyacağınız gibi çok farklı nedenler söz konusu olabilir. Çok farklı nedenlerden kaynaklansa da eşinizin cinsel ilgi ve isteği azsa ilk önce güzel ve yeterli süre sevişip sevişmediğinizi gözden geçirin. Bu süre kadının uyarılması ve cinsel birleşmeye hazır hissetmesi açısından yeterli bir süre değildir. Cinsel birleşme öncesi sevişme Seks Yapmayi Gorev Gibi çiftin sadece cinsel yaşamlarını değil birbirlerine tutku, düşkünlük hissetme ve özen göstermelerini de önemli oranda etkiler. Bu açıdan cinsel birleşme öncesi sevişme süresinin 15 dakikadan kısa olmaması uygundur. Cinsel birleşme süresi çok uzun ise ve bu sırada da sevişmeye devam ediliyorsa daha erken birleşme o kadar sorun teşkil etmeyebilir. Ancak dakika birleşme öncesi sevişme ve dakika cinsel birleşmeden ibaret bir cinsel yaşam birçok kadında hayal kırıklığına ve zamanla da cinsel istek ve ilgi kaybına yol açabilir. İkinci olarak birbirinizin cinsel istekleri hakkında Seks Yapmayi Gorev Gibi sahibi olup olmadığınızı, isteklerinizi konuştuğunuz oluyorsa da bunlara ne kadar özen gösterip göstermediğinizi gözden geçirin. Ülkemizde eşler birbirlerinin cinsel isteklerini, beklenti ve fantezilerini konuşmadıkları için çok fazla bilmezler. Partnerin beklenti ve fantezilerine uygun olmayan sevişmeler yeterince uyarıcı, haz verici ve doyum sağlayıcı olmaz ve bir süre sonra cinsel isteksizliğe ve uyarılma güçlüklerine neden olur. Yeterli sürede ve güzel sevişmenize rağmen eşiniz sizinle sevişmek istemiyorsa bunun çok farklı nedenleri olabilir. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için birçok soruya yanıt vermek gerekecek. Bu konuda en çok merak edilen soruları yanıtlamaya çalıştığım bu yazıyı bitirdiğinizde kendinizle ve eşinizle ilgili yararlı bilgiler edinmiş olacağınızı umuyorum. Öyle görünüyor. Son yıllarda giderek daha fazla sayıda kadın, cinsel isteksizlik nedeniyle başvuruyor. Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da cinsel sorunlar için profesyonel yardım arama en son yapılan şey oluyor. Önce geçer diye bekleniyor, sonra çok da önemli olmadığı düşünülüyor, sonra bir iki arkadaşa çıtlatılıyor, sağdan soldan duyulanlarla kulaktan dolma bir şeyler yapılıyor. Psikiyatriste veya cinsel terapiste ancak sorun epeyce uzadıktan ve genellikle eşin şikayeti ve ısrarlı talebi sonrasında gidiliyor. Birçok kadın eşiyle sevişmiyor oluşunu çok fazla önemsemiyor hatta cinsel isteğinin az olmasını ve cinselliğe fazla ilgi duymamasını erdemli ve ahlaklı biri olmasının delili olarak da yorumlayabiliyor. Bazı kadınlar da cinsel isteksizliklerini yorgunluk ya da aşırı meşgul olmak gibi nedenlerden kaynaklanan geçici bir durum olduğunu düşünmek eğiliminde oluyorlar. Elbette yorgunluk ve aşırı yoğunluk cinsel isteği azaltabilir ama birbirine tutku duyan bir çift, yorgunluktan dolayı öpüşmek, birbirine dokunmak gibi cinsel etkileşimleri veya sevişmeyi tamamen bırakmaz. Her şeyi kendi dışındaki nedenlere bağlamak yorgunluğun da etkisiyle ortaya çıkan bir sorunu çözmeyi engelleyici olabilir. Kadınlarda ikinci çocuktan sonra sık görülen cinsel istekte azalma, çoğunlukla çocukların bakımının verdiği aşırı yorgunluk ve yoğunluğa bağlıdır. Ancak bu şekilde yorgunluğa bağlı gelişen cinsel istek azalmaları yukarıda da belirttiğim gibi çok aşırı boyutta olmaz. Ülkemizde cinsel isteksizliğin sıklığına dair yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Başvuru sayısı çok olmasa da muhtemelen batılı ülkelerden daha fazladır. Ancak son yıllarda insanların bilgilenmesindeki artış ile beraber daha sık rastladığımız bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim. Neye cinsel isteksizlik deniyor? Cinsel isteksizlik denmesi için ne kadar azalması gerekiyor? Birleştirilmeden önce cinsel istek bozukluğu, tanısı ile kastedilen, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumu idi. Bugünkü yeni tanı kategorisine göre ise kişinin cinsel ilgi ve isteğinde ya da uyarılmasında süreğen ve belirgin bir azalma olması durumudur. Şunlardan herhangi birinin olması tanı için yeterlidir; cinsel ilgi ve isteğin azalmış olması, cinsel etkinlik sırasında uyarılma ve haz duygusunun yeterli şiddette veya sürede olmaması ya da cinsel uyarılmanın ıslanma ve kabarma gibi fizyolojik tepkilerin açığa çıkmaması. Cinsel isteksizlik ve cinselliğe olan ilgi kaybı, cinsel yaşamın tümüne yayılmış ya da bazı durumlarla sınırlı olabilir. Mesela eşiyle sevişmek isteği duymayan biri mastürbasyon yapıyor ya da erotik filmler izliyor olabilir. Cinsel isteksizliği olanlar cinsel etkinliği çoğunlukla kendileri başlatmazlar, eşleri tarafından başlatıldığı zaman da reddedebilir ya da görev gibi kabul edip gönülsüzce sevişebilirler. Keza cinsel istek ve ilgi kaybı olan birçok kadında aynı zamanda uyarılma sorunları gözlemlenir. Cinsel etkinlik sırasında yeterince uyarılmazlar ve haz almazlar. Birçok kadında ıslanma ortaya çıkmaz ya da ıslanma olsa bile sevişme boyunca devam etmez. Cinsel yaşantı sıklığı çoğu zaman düşük olsa bile, eşten gelen talepler ya da fiziksel yakınlık veya samimiyet için cinsel ilişki sıklığı azalmamış olabilir. Cinsel istek azlığı ile birlikte görülen ya da cinsel istek azlığına bağlı olarak gelişen cinsel işlev Seks Yapmayi Gorev Gibi neler? Cinsel istek ve uyarılma bozukluğu olan kadınlarda sıklıkla orgazm olmakla ilgili güçlükler gözlemlenir. Yeterince ıslanma olmaması veya ıslanmanın sürmemesi ile ilgili olarak cinsel ilişki sırasında ağrı, yanma ve acıma görülebilir. Başından beri cinsel isteği az olan biri ile cinsel isteği sonradan azalan biri farklı mıdır? Başlangıçta normal bir cinsel isteğin bulunduğu uzun bir dönemin olması tedaviye daha iyi yanıt olabileceği anlamına gelebilir.
Cinsellik bitince evlilik biter!
Kadınlar Sekse İhtiyaç Duyar Mı? Hayır görev değildir. seks aşık olduğunuz ve sevdiğiniz. Fiziksel Sebepler: Erkeklerde, kolesterol yüksekliği, şeker. Cinsel istek ve seks yapma arzusunun azalmasına yol açan nedenler nelerdir? zaten evlilikte seks dahil bir şey görev olarak görülüyorsa orada sevgiden söz edemeyiz. KARINIZ (veya SEVGİLİNİZ) NEDEN SEVİŞMEK İSTEMİYOR OLABİLİR? - Prof. Dr. Doğan ŞahinMesela kişi mastürbasyon yapmasına karşın kocasıyla sevişmek konusunda gönülsüz olabilir. Cinsel isteği olumsuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır: Yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle anksiyetenin yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. En yaygın neden sürdürmekte oldukları cinsel yaşamdan memnun olmamaktır. Birazdan okuyacağınız gibi çok farklı nedenler söz konusu olabilir. Cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumudur. Depresyon ilaçları: Depresyonu olmayan birine verilen depresyon ilaçlarının bir çoğu cinsel isteği daha da azaltırlar.
Sizce, kadınlar sekse ihtiyaç duyar mı?
Hayır görev değildir. zaten evlilikte seks dahil bir şey görev olarak görülüyorsa orada sevgiden söz edemeyiz. Kısa ve birbirinin tekrarı olan ve fazla haz vermeyen cinsel deneyimler kadının cinsel isteğini azaltmakta ve uyarılmasını güçleştirmektedir. Cinsel istek ve seks yapma arzusunun azalmasına yol açan nedenler nelerdir? Fiziksel Sebepler: Erkeklerde, kolesterol yüksekliği, şeker. zevkli 1>3 (orta zevkli)den büyüktür. sırf görev icabı yapılan, evliyiz seks yapmak gerekli diye yapılan seks boşalma amaçlıdır. seks aşık olduğunuz ve sevdiğiniz.Yani bir kadın adet döngüsünün tam ortasında gerçekleşen yumurtlama döneminde partnerinin onu öpmesiyle cinsel olarak kolaylıkla uyarılabilir ve cinsel birliktelik yaşamak isterken; aynı kadın adet dönemine çok yakın bir dönemde aynı partnerinin aynı öpüşüne benzer bir cevap vermeyebilmektedir! Bazen de eşcinsel bir erkek eşcinselliği kabul edilemez bulduğundan eşcinsel arzularını bastırır ve bunların farkında olmaz ve eşcinsellik karşıtı tutumlar göstermek yanında sık sevgili değiştiren çapkın bir erkek gibi davranabilir. Kadınların cinsel istek ve cinsel yanıt modelleri incelenirken; fizyolojik, psikolojik, çevresel ve ilişkisel faktörlerin de yer aldığı cinsel yanıt modellerinin kadınlar tarafından kendilerine daha uygun bulunduğu izlenmiştir. Geri kalan süreç birbirinden uzaklaşmış bu çiftlerin ya çocuklar ya da alışkanlıklar adına ne kadar süre yan yana kalacaklarına ve boşanma kararı alıp almayacaklarına bağlıdır. Kontrol edilemeyen öfke: Öfkenin yoğun olduğu bu nedenle de, fikirlerin doğrudan ifade edilemediği zamanlarda, eşlerden birinin diğerini, cinsel ilişkiden mahrum ederek cezalandırması ya da intikam almak istemesi sık karşılaşılan bir durumdur. Cinsel istek azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı ise, öncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilaçla tedavisi gerekir. Partnerinizden gelecek tepkiden mi çekiniyorsunuz? Karısı çocuk sahibi olmayı çok istediği için karısının bu isteğine karşı çıkamıyor ama farkında olmaksızın cinsel isteksizlik geliştirerek çocuk sahibi olmalarını engellemiş oluyordu. Tabii ki benzer durumlar erkekler için de geçerli olabilmekle birlikte, sürekli belirli bir döngüde, hormonal ve fizyolojik değişiklik içinde bulunan kadınlarda daha sık izlendiği bildirilmiştir. Bugünkü yeni tanı kategorisine göre ise kişinin cinsel ilgi ve isteğinde ya da uyarılmasında süreğen ve belirgin bir azalma olması durumudur. Hormonal düzensizlikleriniz mi var? Keza cinsel istek ve ilgi kaybı olan birçok kadında aynı zamanda uyarılma sorunları gözlemlenir. Bunun tam tersi her fırsatta birbirine dokunan, beraber olan, birbirlerine kızsalar bile bunu cinselliğe yansıtmayan hatta cinselliği kırgınlıkların çözümü için bir yol olarak gören ve kullanan; birbirlerine yakın olan, çok yorgun bile olsalar en az haftada iki kere cinselliği yaşamlarına koyan, bunu görev gibi yapmak yerine, birbirlerini mutlu etmek adına yapan eşler cinselliği keyifli yaşarlar. Bazı insanlar kendi cinsel arzuları başka olsa da gördüğü ve işittiği şeylerin ortalamasını normal olarak kabul edip kendilerini buna uymaya zorlamaktadır. Yani aslında aralarında güçlü bir bağ olmasına karşın gerçek ve içten bir yakınlık kurulamamıştır bu da çiftin birbirine olan heyecanını ve arzusunu azaltır. Yorgunluğa ya da yoğunluğa bağlayıp, koşullardan kaynaklanan geçi bir durum olarak yorumlamak eğiliminde oluyorlar. Güleryüzü ve şifasıyla her kalbe dokunan Azer hocam, size çok teşekkür ediyorum. Evliliğin bitmesi demek illa boşanmak demek değildir. Birçok kadında ıslanma ortaya çıkmaz ya da ıslanma olsa bile sevişme boyunca devam etmez. Cinsellik bitince evlilik ne kavga ne gürültüyle biter. Bu süre kadının uyarılması ve cinsel birleşmeye hazır hissetmesi açısından yeterli bir süre değildir. Eğer bu tür eğilimler cinsel ilişkiye izin vermeyecek kadar güçlü değillerse, kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı olabilir. Ancak bir süre sonra bir kadınla cinsel ilişki sürdürme istekleri azalır ve ortadan kalkar. Ancak son yıllarda insanların bilgilenmesindeki artış ile beraber daha sık rastladığımız bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim. Ancak kişi bunların yararlı olacağına inanırsa psikolojik olarak güven duygusu vererek kişiyi rahatlatabilir.